MAHKEMESİ: İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/11/2009NUMARASI: 2008/1560-2009/2354Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK. nun 149/1. maddesinde "İcra müdürü ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa borçluya ve taşınmaz 3.şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti 3.şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, takip dayanağı 06.02.2007 tarih ve 1654 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde, ipoteğin kesin borç ipoteği(karz ipoteği) olup ilam niteliğinde olduğu ve hakkında takip yapılan borçlular ...... ve ..... tarafından borçlarına karşılık tesis edildiği anlaşılmaktadır. İpoteğin, kesin borç ipoteği olması nedeniyle borçlulara, İİK.nun 149. maddesi gereğince icra emri gönderilebilmesi için İİK. nun 150/ı maddesinde öngörülen koşulların oluşmasına gerek yoktur. İlam niteliğinde olan ipotek akit tablosunda, ipoteğin üçüncü bir kişinin borcuna karşılık verildiğine ilişkin bir kayıt bulunmayıp, aksine ipotek verenlerin kendi borçları nedeniyle tesis edildiği görülmüştür. Alacaklı tarafından fuzuli olarak borçlulara gönderilen ihtarname ilam niteliğindeki ipoteğin bu niteliğini ortadan kaldırmaz.Bu durumda ipoteğin asıl borçluları, hakkında takip yapılan şikayetçi borçlular olup, alacaklı tarafından ipotek borçluları hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile icra emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/07/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.