Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1788 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29583 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Alanya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/10/2012NUMARASI : 2010/1219-2012/496Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun l2.maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13.maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Aynı Kanunun 21/1.maddesine göre ise; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbamamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." Hükmi şahıslar adına ve bunların ticaret sicilinde yazılı adreslerine gönderilen tebligatların 7201 Sayılı Kanunun 2l.maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun Tüzüğün 28.maddesindeki koşulları araştırması gerekli değildir. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin belirlenmesi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tesbit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Öte yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/3.maddesi uyarınca, tebliğ olunacak şahsın adının, soyadının ve adresinin tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur. Somut olayda borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebliğ mazbatasının dosya içerisinde bulunmadığı, PTT'nin internet sitesinden alınan çıktılarda davacı şirkete tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddeye göre yapıldığı anlaşılmıştır. Ancak PTT'nin anılan tebligat ile ilgili olarak mahkemeye verdiği 06.07.2012 tarihli cevabında davacı şirkete yapılan tebligatta teslim adresinin açık şekilde yazılmadığı anlaşılmıştır.03.09.2010 tarihinde yapılan satış ilanı tebligatının borçlu şirketin ticaret sicilinde yer alan adresine değil, şirketin adresinin tam ve doğru şekilde yazılmayarak, S.A., çarşı, saat 13.00 ve muhtar H. . şerhi ile tebligatın tamamlandığı görülmüştür.Görüldüğü gibi tebliğ memuru tarafından, adresin kapalı olup olmadığı ve borçlunun adresinde borçlu şirket yetkilileri ve çalışanının bulunup bulunmadığı araştırılmadan tebligatın muhtara bırakıldığı tebligat üzerine muhatap şirketin adresinin tam olarak yazılmadığı görülmüştür. Bu hali ile tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanunun 12, 13, 21/1. ve 23/3 maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 17 ve 18. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olduğundan usulsüzdür.İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, şikayetin davalı şirket yönünden de kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şirket yönünden istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/01/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.