MAHKEMESİ : Kazan İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/07/2010NUMARASI : 2010/50-2010/84Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 4. Maddesine göre, haciz işlemi (ve icra kefaleti işlemi), icra emri düzenlenmesi ve tebliği işlemi hangi İcra Dairesi'nce yapılmış ise, bunlarla ilgili şikayetler bu icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Mahkemece re'sen gözetilir (HGK 21.03.2001 tarih ve 2001/12-235 sayılı K.).İİK.nun 79. maddesi hükmü uyarınca, haciz olunacak mallar başka yerde ise, asıl icra dairesi haciz işleminin yapılması için malların bulunduğu yerin icra dairesine talimat yazar. Bu halde hacizle ve haciz sırasında yapılan işlemlerli ilgili şikayetler istinabe olunan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. İİK.nun 16. maddesi gereğince icra memurunun kanuna aykırı işlemlerine karşı 7 günlük süre içerisinde şikayete gelinmelidir.Somut olayda şikayetçi İstanbul 6. İcra Müdürlüğü'nün talimatı üzerine Kazan İcra Müdürlüğü'nce 25.11.2009 tarihinde huzurunda yapılan haciz işlemi sırasında gerçekleştirilen icra kefilliğine dair tutanağın ve İstanbul İcra Müdürlüğü'nce gönderilen icra emrinin iptali istemi ile Kazan İcra Mahkemesine 14.05.2010 tarihinde başvurmuştur.Yukarıda yazılan yasal düzenlemeler karşısında şikayetçinin icra kefaletini içeren haciz tutanağının iptali için 7 günlük başvuru süresi geçirilmiştir. İstanbul İcra Müdürlüğü'nden gönderilen icra emrinin iptali ise bağlı bulunduğu İstanbul İcra Mahkemesi'nden istenebilir.O halde icra mahkemesinde haciz tutanağının iptaline ilişkin istemin süre yönünden reddine, icra emrinin iptaline ilişkin istem yönünden Kazan İcra Mahkemesi'nin yetkisizliğine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. Kabule görede icra kefaletinin sıhhati geçersizliği değerlendirilerek iptaline karar verilebilmesi genel mahkemelerde yapılacak yargılama ile mümkün olup dar yetkili icra mahkemesinde bu hususun tartışılması doğru değildir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.