Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17849 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5191 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İstanbul 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/12/2009NUMARASI: 2009/3308-2009/2798Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlu Y. S. hakkında 8.000,00-TL. ecrimisil alacağının yasal faizi ile birlikte tahsili talebi ile genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 49 nolu ödeme emrinin adı geçene 06.06.2001 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. İcra takibi kesinleştikten sonra borçlu Y. S. tarafından açılan ve ölümü üzerine mirasçıları tarafından devam edilen İstanbul 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/206 esas, 2009/139 karar sayılı ve 23.06.2009 tarihli kararı ile menfi tespit davasının 4.574,94TL. yönünden kısmen kabulüne karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine anılan ilam dikkate alınarak icra müdürlüğünce dosya hesabının yapıldığı ve borçlulara ödeme muhtırası tebliğ edildiği görülmüştür.İcra takibi ilamsız olup, kesinleşmiştir. Menfi tespit ilamına dayalı olarak yapılmış bir takip yoktur. Bu nedenle alacaklının kesinleşen takibe devam etmesinde ve dosya borcunun ödenmesi için borçlunun mirasçılarına ödeme muhtırası tebliğ ettirmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde, mahkemece menfi tespit ilamının kesinleşmeden icraya konulamayacağı nedeniyle muhtıranın iptaline karar verilmesi icra takip dosyası kapsamına aykırı olup, borçluların hesap tablosuna yönelik itirazlarının, gerektiğinde bilirkişi incelemesine başvurularak Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde incelendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile muhtıranın iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.