Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17800 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2642 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi 3. kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı ... Ltd. Şti tarafından borçlular aleyhine 2. derece ipoteğe dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibinde, ipotekli 2 adet taşınmazın üçüncü kişiye yapılan ihalesinin kesinleşmesinden sonra, icra müdürlüğünün 19.02.2014 tarihli kararıyla; satıştan elde edilen bedelin sıra cetveli prosedürüne girilmeksizin ipotek alacaklılarına alacakları oranında paylaştırılmasına ve 65.000,00 TL'nin müşterek limit ipoteği bulunduğundan bahisle 1. derece ipotek alacaklısı olan şikayetçiye ödenmesine karar verildiği, bilahare, şikayetçi 3. kişi ipotek alacaklısının, ihalesi yapılan taşınmazlar üzerinde 1. derecede kesin borç ipoteği alacağının bulunduğunu, ipotekli taşınmazlardan her biri için ayrı ayrı ipotekli takip yürüttüğünü, bu nedenle, TMK.'nun 875. maddesi gereğince; ihale bedelinden, yaptığı tüm takipler nazara alınarak ana paranın yanında, takip masrafları, icra vekalet ücreti ve işlemiş faizlerinin de kendisine ödenmesi gerektiğini, icra müdürlüğünce İİK.'nun 140. maddesi hükmü uyarınca zorunlu olduğu halde sıra cetveli yapılmadığını ve doğrudan dağıtım kararı verilmek suretiyle diğer alacaklıların alacaklarına yönelik itiraz hakkının elinden alındığını ileri sürerek, icra müdürlüğünün paylaştırmaya ilişkin kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.İİK.'nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine aittir. İİK'nun 100. maddesi uyarınca ise; borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereği icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir.Somut olayda; üzerinde şikayetçi 3. kişiye ait 04.05.2010 tarih ve 10062 yevmiye numaralı ipotekle birlikte başkaca ipoteklerin de bulunduğu 4382 parseldeki 4 numaralı bağımsız bölümün, 102.000,00 TL ve aynı parselde yer alan 23 numaralı bağımsız bölümün ise, 221.000,00 TL bedelle ihale edildiği, ihalelerin kesinleştiği ve satış bedellerinin taşınmazlar üzerindeki ipotek alacaklarının tamamını karşılamadığı görülmektedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasına karar verilip kesinleşecek sıra cetvelinin sonucuna göre işlem tesisi gerekirken, doğrudan paranın ipotek alacaklılarına alacakları oranında ödenmesi yasal değildir. Öte yandan, şikayetçinin iddialarının ise; sıra cetveli yapılmasından sonra, sıra cetveline itiraz edilmesi halinde inceleneceği tabiidir.Hal böyle olunca, şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda, icra müdürlüğünün sıra cetveli yapılmadan ödeme yapılması işlemine yönelik şikayeti de bulunduğu halde, mahkemece, İİK.'nun 17/2. maddesi hükmü doğrultusunda, birden fazla alacaklı bulunması ve ihale bedelinin tüm alacakları karşılamaması nedeniyle, İİK'nun 140.maddesi gereğince, icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılmasının emredilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçi 3.kişinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.