MAHKEMESİ: Mersin 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/09/2010NUMARASI: 2009/482-2010/748Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :BK.449/1.maddesinde Ticari mümessil "Bir ticarethane ve müessesenin imzasını kullanarak bilvekale imza vazetmek üzere sarih veya zımni kendisine mezuniyet verilen kimse" olarak tanımlanmış 2.fıkrasında "Müessese sahibi, vekaletnameyi ticaret siciline kaydettirmeye mecburdur. Ancak kayıttan evvel dahi mümessilin muameleleri ile mülzemdir" hükmüne yer verilmiştir.BK.453/1.maddesinde ise Ticari vekil "Ticari mümessil sıfatını haiz olmaksızın bir ticarethane veya fabrika veya ticari şekilde işletilen diğer bir müessese sahibi tarafından müessesenin bütün işleri veya muayyen bazı muameleleri için temsile memur edilen kimsedir." şeklinde belirtilmiş, maddenin 2.fıkrasında, ticari vekilin yetkilerinin mutad işlerin tümünü kapsadığı ancak açık bir yetki verilmedikçe ticari vekilin bazı işlemleri yapamayacağı öngörülmüştür. Tahdidi olarak gösterilen özel yetkiyi gerektiren işlerden biride, kambiyo taahhüdünde bulunmaktadır.Anılan yasa maddesi kapsamından anlaşılacağı üzere ticari vekilin olağan işler dışında kalan alanlarda işletmeyi temsilen işlem yapabilmesi ancak işletme sahibince o konuda özel olarak yetkilendirilmesi ile mümkündür.Somut olayda çekte keşideci şirket imzasının T.E. tarafından atıldığı tarafların kabulündedir. Keşideci H.G.. Paz.Tic.Ltd.Şirketinin ticaret sicil kayıtlarına göre münferit yetkilisi olan A.Y.'ın imza sahibi T.E.'a verdiği vekaletname içeriğinde taşınmaz alım satımı, ipotek tesisi, taşınmazlarla ilgili itiraz vs.konuları ile bankalarda muhtelif işlemler yapabilmek üzere sınırlı yetkiler verildiği bu şekilde ticari vekil tayin edildiği görülmektedir. Anılan vekaletname de veya ayrıca, ticari vekile açıkça kambiyo senedi düzenleme yetkisi verilmediğinden imzaladığı çek nedeniyle şirket sorumlu kılınamaz. Bu durumda mahkemece itirazın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi isatebtizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.