Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçluların örnek 163 no'lu ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 5 günlük sürede itiraz etmemeleri nedeniyle takip kesinleşmiştir. Alacaklı tarafça 30.05.2002 tarihi ile 10.08.2005 tarihi arasında dosyada herhangi bir işlem yapılmamıştır.Takibin kesinleşmesinden sonra yenileme tarihi olan 10.08.2005 tarihine kadar TTK'nın 661. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır. Ayrıca, İİK'nın 71/2. maddesinde; (Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek* olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır.) düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-l. maddesinde ise, (ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verir.) denilmektedir. Görüldüğü üzere, borçlunun İİK'nın 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK 04.11.1998 tarih, 1998/12-763 E., 1998/797 K.).Bu durumda mahkemece, itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi isabetsizdir.Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.