Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17704 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6057 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/12/2009NUMARASI: 2009/1833-2009/2090Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının başlattığı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, takibe dayanak gösterilen çekin, 11.11.2008 tarihli protokole göre teminat senedi vasfında olduğu ileri sürülmüştür. 11.11.2008 tarihinde borçlu şirketle alacaklı arasında düzenlenen bu sözleşmenin incelenmesinde; alacaklının, borçlu şirketin eski ortağı olduğu, hisse devri nedeniyle ilgisinin kalmadığı, ancak ortak olduğu döneme ilişkin olarak ileride meydana gelebilecek vergi, SSK. borçları ile (ayrıldığı döneme kadar olan) üçüncü kişilere verilen şirkete ait çeklerin ilerde alacaklı tarafından ödenmemesinin teminatı olarak G.B. Şubesine ait 80019770 çek nolu, 350.000 TL bedelli tarihsiz çekin alacaklıya elden teslim edildiği, buna karşılık alacaklının da bu teminat çekini, taahhüt edilen şartların zamanında ve bilistisna yerine getirilmesi durumunda kullanmamayı ve ciro etmemeyi taahhüt ettiği görülmektedir.Takibe konu edilen çeke ilişkin muhatap banka, çekin nosu ve bedeli protokolde açıkça belirtilmiş olup, alacaklı tarafından belge altındaki imzaya karşı çıkılmamıştır. Ayrıca alacaklı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde açıkça çekin "...bahsedilen risklere karşılık teminat çeki olarak ve tarihsiz şekilde alındığı" belirtilmiştir. Bu durumda dayanak çekin, bu sözleşmenin teminatı olarak düzenlendiği ve dolayısiyle TTK.nun 688/2. maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermediği anlaşılmaktadır. Tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmediği ve dolayısıyla alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle, mahkemece İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.