Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17674 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 2244 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Dinar İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/11/2010NUMARASI: 2010/81-2010/109Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı banka vekili tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlanmıştır. İpoteğe konu edilen taşınmazın, ipotek belgesine ve dosyada mevcut bulunan tapu kayıt örneklerine göre 1/2'şer hisse nisbetinde şikayetçi borçlular adına kayıtlı olduğu ve her iki borçlunun da kendilerine ait hisseyi alacaklı banka lehine ipotek ettikleri görülmektedir. .ada, .parsel sayılı bu taşınmazdaki borçluların (şikayetçilerin) hisseleri, 08.07.2010 tarihinde yapılan ihalede, takip alacaklısına ihale edilmiştir. Borçlular tarafından mahkemeye yapılan başvuruda, "hisseli yerlerin satışı hususunda icra müdürünün ilgili mahkemeden görüş alması gerekirken, bu yolu tamamlamadan satış kararı verildiğinden bahisle" ihalenin feshi talebinde bulunulmuş; mahkemece İİK'nun 121. madde şartlarının yerine getirilmediği gerekçesi ile istemin kabulüne karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece, "Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı", "satış ilanının tebliğ edilmemiş olması", "satılan malın esaslı niteliklerindeki hata" ve "ihaledeki fesat" nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri, gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; a) İhaleye fesat karıştırılmış olmasıb) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,c) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,d) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması,şeklinde sıralanabilir. Somut olayda, borçluların ileri sürdükleri ihalenin feshi istemi, yukarıda belirtilen İİK'nun 134. maddesinde belirtilen nitelikte bir ihalenin feshi nedeni değildir. Ayrıca İİK'nun 121. maddesinde; "Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya şirket, yahut iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi yukarıdaki maddelerde gösterilmeyen başka nev'i malların satılması lazım gelirse, icra müdürü, satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar..." düzenlemesi yer almakta olup, somut olayda takip borçluları, taşınmazda 1/2'şer hisse nispetinde müşterek malik olup, anılan yasa maddesinin uygulanması imkanı bulunmamaktadır. Borçlular tarafından başka bir fesih nedeni ileri sürülmediği gibi, re'sen yapılan incelemede de feshi gerektiren bir olguya rastlanmadığından mahkemece istem reddedilmelidir. Aksine düşünce ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.