Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17621 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 19755 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İzmir 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 21/10/2010NUMARASI: 2010/832-2010/1074Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı C.S.vekili tarafindan borçlu Y.T. aleyhinde bono dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 03.08.2010 tarihinde tebliği üzerine adı geçen borçlunun vekilinin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak takip dayanağı bonoların taraflar arasindaki "Hizmet Sözlesmesi" nedeniyle verildiğini, teminat bonosu oldugunu, teminat şartının gercekleşmedigini, bononun arkasındaki "İş bu senet C. S.'dan alınan otuz sekizbin TL Eczanede çalışma karşılığı nakten alınmıştır. Aramızda yapılan sözlemeye karşılık verilmiştir." şerhininde teminat bonosu oldugunu gösterdiğini belirterek borca itiraz ettigi ve takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Borçlu tarafından sunulan bila tarihli sözlemenin taraflar arasında düzenlendiği ve alacaklının belge altındaki imzaya karşı çıkmadığı görülmektedir. Alacaklı vekilinin icra mahkemesine verdiği dilekçesinde de takip dayanağı bononun taraflar arasındaki sözleşme kapsamında çalışma karşılığı alındığını açıkça beyan ettiği belirlenmiştir. Buna göre, takip dayanağı bononun bila tarihli sözleşme kapsamında verildiği tartışmasızdır. Bu durumda, dayanak belgenin arkasındaki açiklamada dikkate alındığında yukarıda açıklanan nedenle T.T.K.'nun 688/2.maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermediği tespit edilmiş olup, tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmediğinin ve dolayısı ile alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle mahkemece, İ.İ.K.nun 170/a-2.maddesi gereğince şikayetin kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazilı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.