Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17608 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4696 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Ankara 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 09/11/2009NUMARASI: 2009/1393-2009/1253Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :17.04.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez."06/03/1965 günlü resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 538 Sayılı Yasa ile değişik İİK'nun 83-a maddesi gereğince borçlunun hacizden önceki dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklı ile yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de, borçlunun hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilmez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir. (HGK 31/03/2004 tarih, 2004/12-202 Esas, 196 K. ve 31/03/2004 tarih 2004/12-167 Esas, 185 K.)Bu durumda mahkemece, duruşma açılıp tarafların iddia ve delilleri ile özellikle borçlunun icra dosyalarındaki muvafakatleri yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler doğrultusunda ayrı ayrı değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02/07/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.