Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17581 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4715 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Sarıyer İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 23/11/2009NUMARASI: 2009/294-2009/367Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.08.2005 tarih ve 2004/1461 Esas 2005/1209 karar sayılı ilamına dayanılarak, İstanbul 8.İcra Müdürlüğü'nün 2007/1841 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte,Sarıyer İcra Müdürlüğü'nün 2007/1824 talimat sayılı dosyası üzerinden ilamın gereği yerine getirildikten sonra, borçlunun yeniden aynı yere duvar ördüğünün alacaklı vekilince ileri sürüldüğü ve icra müdürlüğünden borçlunun yaptığı duvarın yıkılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmektedir. İcra müdürlüğü, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu doğrultusunda hükmün infazından sonra yapılan duvarın imar tadilat projesi ruhsatına uygun olduğundan bahisle, 12.08.2009 tarihinde işlem tesisine yer olmadığına karar vermiştir. Borçlu vekilinin bu kararın iptali için icra mahkemesine başvurması üzerine mahkemece İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/1691 esas sayılı dosyasında Sarıyer İcra Müdürlüğünün 2007/1824 talimat sayılı dosyasındaki icra işlemlerinin ve yıkımının durdurulmasına karar verildiği, bu sebeple icra müdürlüğü işleminin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değişik 30/son maddesi "bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilam hükmü yerine getirildikten sonra borçlu ilam hükmünü ortadan kaldıracak bir eylemde bulunursa, mahkemeden ayrıca hüküm almaya gerek kalmadan önceki ilam hükmü tekrar zorla yerine getirilir." hükmünü içermektedir. Kaldıki Sarıyer Belediye Başkanlığının dosya arasındaki yazısında "Zekeriyaköy .pafta ..parsel sayılı yere 15.01.2009 tarih 6 sayı ile istinap duvar için düzenlenen yapı ruhsatı 1065 sayılı parselin tabi zemin kotu ile mevcut yol kotu arasında fark bulunmasından dolayı düzenlenmiş olup her iki parselin ortak sınırını kapsamadığı belirtilmektedir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.