Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17494 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 2221 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Alanya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/07/2011NUMARASI: 2011/273-2011/663Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlulara örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettikleri anlaşılmıştır.İİK. nun 170/3. maddesi gereğince icra mahkemesi İİK'nun 68/a-4. maddesine göre yapacağı inceleme sonucunda inkar edilen imzanın “borçluya ait olmadığına” kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. Somut olayda, icra mahkemesince, 17.5.2011 tarihli duruşmada borçlu vekiline, borçlu şirket yetkilisinin tespiti için Tuzla Ticaret Sicil Memurluğuna müzekkere yazılmasına, buna ilişkin masrafın borçlular vekili tarafından karşılanmasına ve borçlu S. K.ile borçlu şirket yetkilisinin imza örneklerinin bulunduğu yerleri bildirmesi ve gerekli masrafı yatırması için 10 günlük kesin süre verildiği ve daha sonra da bu süreye uyulmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Senette ki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir.( HGK. nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 esas, 2006/231 sayılı kararı) Bu nedenle yukarıda açıklanan şekilde borçluya kesin süre verilmek suretiyle sonuca gidilemez. O halde mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralına riayet edilmek suretiyle, borçluların imzaya itirazı yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken ispat yükünü tersine çevirmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.