Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17490 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 13746 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Kadıköy 3. İcra MahkemesiTARİHİ: 17/05/2006NUMARASI: 2005/899-655Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;2) Alacaklı banka vekili tarafından genel kredi sözleşmesi, ihtarname ve ipotek akit tablosuna dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiği, borçlulara örnek 151 no'lu icra emrinin tebliğ edildiği, takibe konu edilen........ ada..... ve....... parsel numaralı ipotekli taşınmazların Bilecek İcra Müdürlüğü'nün 1997/129 talimat sayılı dosyasından 22.03.2002 tarihinde yapılan ihale ile alacaklı bankaya alacağa mahsuben satışının yapıldığı, ihalenin kesinleştiği ve taşınmazların 21.12.2005 tarihinde alacaklı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır. Borçlu vekilinin ise 04.05.2005 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak, ipoteğin limit ipoteği olup, ipotek limitinin yatırılması halinde ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ettiği, memurluğun bu talebi reddettiği görülmüştür. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucunda, ipotekli taşınmazın satılması ile ipotek paraya çevrilmiş olur ve taşınmaz üzerindeki ipotekte bu şekilde sona erer. Taşınmaz ipotekten ari olarak ihale alıcısına intikal eder. Somut olayda, ipotekli taşınmazların ihaleleri yapılıp kesinleştiğinden ve bu şekilde ipoteğin paraya çevrilmesi sonucu ipotek son bulduğundan bu haliyle taşınmaz alıcı adına tescil edileceğinden bu aşamadan sonra borçlunun kendisine ait olmayan taşınmaz ile ilgili olarak ipotek bedelini yatırması, ortada fekkedilebilecek mevcut bir ipotek bulunmadığından sonuç doğurmaz. Çünkü, ipotekli taşınmazların yapılan ihalede satışı ve daha sonra ihalenin kesinleşmesi ile taşınmaz üzerindeki ipotek paraya çevrilmiş ve ipotek sona ermiştir. O halde, borçlu talebinin reddine dair memurluk kararı doğru olup mahkemece şikayetin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.