Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17458 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 14402 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Tarsus İcra MahkemesiTARİHİ: 13/02/2007NUMARASI: 2006/322-2007/74Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında çeke dayalı kambiyo takibi başlatılmıştır. Takibe konu çekin incelenmesinde, borçlu tarafından tanzim ve keşide edildiği, hamiline tanzim edilen bu çekin alacaklı cirosuyla bankaya ibraz edildiği görülmektedir.Takibe konu 20.07.2006 keşide tarihli çekin yasal sürede bankaya ibraz edildiği, ancak muhatap banka tarafından (keşidenin ödemeden men talimatı olduğundan TTK'nun 711/3.maddesine istinaden çek üzerinde bir işlem yapılamamıştır. 20.07.2006) çekin de şerh verilerek bir ödeme yapılmadığı saptanmıştır. Takip alacaklısı tarafından TTK'nun 708 ve 720.maddelerinde öngörülen şekilde çekin muhatap bankaya süresinde ibraz edilmesi suretiyle alacaklının takip hakkını kazandığı anlaşılmaktadır. Bankanın yukarıda yer verilen meşruhatı alacaklının hukuki durumunu etkilemez. Bu nedenle, çekin yasal süresinde ibraz edildiği kabul edilmelidir.Mahkemece herne kadar üçüncü kişinin açmış olduğu ve alacaklının taraf olmadığı, ??ek iptal kararı gerekçe gösterilerek takibin iptaline karar verilmiş ise de, çeklerin kaybolması nedeniyle açılan davada verilmiş bulunan iptal kararı, bir ilam olmayıp tespit niteliğini taşımaktadır. Ayrıca hasımsız olarak verilmiş bulunduğundan davada taraf olmayan iyiniyetli üçüncü kişileri bağlamaz. Bu husus ticari senetlerin güvenli tedavül etmesinin de tabii sonucudur. Verilen bu karar, çeki ciro ile eline geçiren alacaklının başlattığı takipte ona karşı ileri sürülemez. TTK'nun 730.maddesinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 599.maddesi gereğince borçlu "...şahsi def'ileri iyi niyetli hamile karşı ileri süremez. Aynı maddede yer alan ve alacaklının çeki devralırken bunun kaybolduğunu bildiği ve bile bile borçlunun zararına olarak devraldığı yolunda bir iddia ve delile rastlanmadığına göre, borçlunun şikayetinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.