Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17416 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 32653 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Edirne İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/09/2011NUMARASI: 2010/424-2011/487Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı banka tarafından borçlular ve ipotek veren malikler aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış olup, örnek 6 icra emri tebliği üzerine ipotek veren borçlular icra mahkemesine başvurarak, sorumluluklarının kefil oldukları kredi sözleşmesindeki 20.000 TL ile sınırlı olduğunu, bu nedenle fazladan başlatılan 31.493 TL'lık takibin iptalini talep etmişlerdir. Mahkemece, ipotek akit tablosu ile asıl borçlunun kullanacağı kredilerin 50.000 TL’si ile buna ilaveten faiz, yargılama gideri ve icra takip giderini kapsayacak şekilde ipotek tesis edildiği, takip borçlularından istenilen asıl alacak miktarının 42.498 TL olduğu ve ipotek akit tablosunda belirtilen limitin altında bulunduğu, üst sınır ipotek limitinin de aşılmadığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Taraflar arasında kurulan ipoteğin, asıl borçlu E. P.’in alacaklı bankaya doğmuş ve doğacak borçlarının 50.000 TL sına kadarı için teminat olarak limit ipoteği nev'inden kurulmuş bir ipotek olduğu görülmektedir. Bu nedenle alacaklının ipotek limiti ile sınırlı olarak takip yapabileceği tartışmasızdır.İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve M.K.nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği), borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. M.K.nun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. HGK.nun 1989/11-294E. – 1989/378K. ve 24.05.1989 tarihli kararında da yukarıdaki kural benimsenmiştir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Takip dayanağı ipotek akit tablolarının incelenmesinde, ipoteklerin limit ipoteği biçiminde kurulduğu görülmektedir. Bu durumda alacaklının, takip konusu ipotek akit tablosundaki limiti aşar şekilde borçlular aleyhine takip yapması mümkün değildir. Alacaklı teminat altına alınmayan kalan alacağı için kredi borçlusu hakkında yöntemine uygun olarak ayrı bir takip yapmalıdır. O halde mahkemece, şikayetçi borçluların şikayetinin kısmen kabulü ile limiti aşan alacak kısmının şikayetçiler yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin tümüyle reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.