MAHKEMESİ : Ortaca İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/06/2012NUMARASI : 2012/6-2012/69Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlunun, alacaklı tarafından hakkında yapılan icra takibi nedeniyle kendisine ait K. K.108 Parsel sayılı taşınmazın 20.01.2012 tarihli ikinci artırmada alacağa mahsuben alacaklıya satıldığını, yapılan ihalenin usulsüz olduğunu, yapılması gereken ilanların yapılmadığını, satış ilanı ve ihale şartnamesinin anlaşılır şekilde olmadığını, başkaca alıcıların ihaleye girmelerinin engellendiğini ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece ilanların usulüne uygun şekilde yapıldığı, borçlunun ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasını ispat edemediği, dolayısıyla ihalenin usulüne uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine ve şikayetçinin ihale bedelinin % 10'u oranında para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 129/2.maddesine göre, ikinci artırmada, satış bedelinin, tahmini kıymetin %40'ı ile rüçhanlı alacakları ve paraya çevirme ile paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu olup, yapılan ihalede bu yasal lazimeye uyulmadığı, 2. ihale günü satılan taşınmazın 528.850,000 TL olan satış bedelinin; tahmini değerin % 40'ı olan 527.104,00 TL rakamına gazete ilanı için sarf edilen 1635,48 TL. nin ve 705,00 TL kıymet takdiri giderinin eklenmesi halinde oluşan miktarı dahi karşılamadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, paraya çevirme giderlerine satış yolluğu ve tebligat giderlerinin de ilavesi gerekir. O halde mahkemece, İİK. nun 129/1.maddesi gereğince bu husus re’sen gözetilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan borçlunun ihalenin feshi davasında fesat iddiasına da dayandığı ve borçlu vekili tarafından da yargılama aşamasında tanık listesi sunulduğu halde mahkemece bu hususun yöntemince incelenip değerlendirmeye tabi tutulmadan karar verilmesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.