Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17388 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 31561 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/11/2011NUMARASI: 2009/732-2011/1280Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı örnek 10 nolu ödeme emri tebliği üzerine borçluların yasal süre de icra mahkemesine yaptıkları başvuruda borca ve imzaya itiraz ettikleri anlaşılmıştır.İcra mahkemeleri önlerine gelen uyuşmazlığı genel hükümlere göre çok daha hızlı ve seri olan takip hukuku kurallarına göre ve basit usulde yargılama yaparak çözen özel mahkemelerdir.Menfi tesbit davası ise genel hükümlere göre açılan ve genel mahkemece yazılı usulde yargılama yapılarak sonuçlandırılması gereken bir dava olup icra yargılamasına göre sonuçlanması çok daha uzun zaman alacaktır. Genel hükümler uyarınca açılan menfi tesbit davası takip hukukuna göre ve basit usulde yargılama yapılan icra mahkemesinde bekletici mesele yapılamaz.Aksinin kabulü icra iflas hukukunun temel ilkeleri ve icra yargılamasının varlık nedeni ile bağdaşmaz. Menfi tesbit kararı İİK.nun 169/a maddesi kapsamında bir belge olmayıp aksine maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden bir ilamdır ve borçlunun , lehine sonuçlanan ve kesinleşen bu ilamı takibin her aşamasında icra müdürlüğüne ibrazı halinde icra takibinin hükümsüz kalacağı tabidir. Öte yandan İİK.nun 72/4 maddesi uyarınca menfi tesbit kararları kesinleşmedikçe uygulanamaz. Mahkemece hükme dayanak yapılan menfi tesbit kararının da kesinleşmediği anlaşılmaktadır.O halde mahkemece borçluların itirazlarının yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.