Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17378 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13568 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: İzmir 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/01/2013NUMARASI: 2012/887-2013/45Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;TTK.nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını taşıması için "senedi tanzim edenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. TTK.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 589.maddesi gereğince şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 690.maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 613 ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir, düzenlemesine yer verilmiştir.Senedin keşideci bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki adet imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan şirket kaşesi üzerine atılan imzanın şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir. Senette atılan her iki imzada şirket kaşesi üzerine atılmışsa burada artık aval olgusundan söz edilemez (HGK.nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12-480 sayılı kararı).Somut olayda takibe konu bonodaki imzalardan ikisi şirket kaşesi üzerinde ise de, diğer ikisi şirket kaşesi dışında olup bu imzalar dolayısı ile şikayetçi borçluların şahsen sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Mahkemenin açıkta kalan imzaların bonoda bulunan iki adet şirket kaşesinden diğer kaşe için şirket temsilcisi sıfatı ile atıldığı yönündeki gerekçe yerinde olmadığından takibin iptali isteminin reddi yerine yazılı gerekçe ile takibin şikayetçiler yönünden iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.