Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17307 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 12806 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: İstanbul 7. İcra MahkemesiTARİHİ: 14/11/2006NUMARASI: 2005/1377-2006/1069Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasına mutazammın 01.05.2007 tarih, 6682/8611 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,Alacaklı tarafından borçlu ... Ve diğerleri aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş, borçlunun imzaya itirazı üzerine mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, takip konusu senetteki keşideci imzasının borçlunun eli ürünü olmadığının belirlemesi üzerine imzaya itirazın kabulüne ve takip konusu alacağın %20'sı oranında inkar tazminatına, ayrıca %10 oranıda da para cezasına hükmolunduğu görülmektedir. Takip borçlularından ... Ve ... da imzaya itirazda bulundukları, bunlar hakkında İstabul 7. İcra Mahkemesi'nce 2005/1362 E. Sayılı dosyası ile incleme yaptırılmış aynı şekilde keşideci imzasının eli ürünü olmadığının tespit edilmesi nedeniyle alacaklının inkar tazminatı ile birlikte para cezasına mahküm edildiği bu kararın Dairemizin 21.12.2006 tarih ve 2006/21106 E. 2006/24362 K. Sayılı karar?? ile onandığı anlaşılmaktadır. Borçlular tarafından imza itirazında bulunulan belge aynı olup ve alacakta bundan kaynaklanmaktadır. Tüm borçluların itirazları da aynı sebebe dayanmaktadır.İİK.nun 4949 kanunla değişik 170/4 maddesi aynen: "icra mahkemesi, itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20'den aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10 oranında para cezasına mahkum eder." yasal düzenlemesini içermektedir.Anılan düzenleme karşısında tüm borçlular lehine tek bir icra inkar tazminatına ve aynı şekilde tek bir para cezasına hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemenin aksine görüşü, yukarıda açıklanan yasa maddesine aykırı olduğu gibi hakkaniyet ilkelerine de uymamaktadır. Kararın bu gerekçeyle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü uygun görülmüştür.SONUÇ : Alacaklı vekilinin karar düzelme isteminin kısmen kabulü ile mahkememizin 01.05.2007 gün ve 2007/6682 E. 2007/8611 K. sayılı ile onama kararının kaldırılmasına ve yukardaki mahkeme kararının yukardaki yazılı nedenlerle,İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.