Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17300 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 13705 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: Ankara 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 10/05/2007NUMARASI: 2007/401-361Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayet eden borçlu ve diğerleri aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği ve takibin itirazsız olarak kesinleştiği görülmektedir. Borçlu ..., icra müdürlüğüne başvurarak, takibin kesinleşmesinden sonra hakkında herhangi bir haciz işlemi uygulanmadığını, bu işlemin diğer borçlu şirket hakkında yapıldığını, bu nedenle İİK'nun 78/4.maddesi uyarınca kendisi yönünden dosyanın muameleden kaldırılmasını istediği, bu isteminin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece de alacaklı vekiline herhangi bir yenileme ve haciz talebinde bulunulmadığını, yenileme ve haciz talebinde bulunup bulunulmayacağının bilinmeyen bir konu olduğunun icra müdürlüğünce bu gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken farklı düşünce ile reddi doğru değil ise de, sonuçta başvuru reddedildiğinden ve icra müdürlüğü işleminin sonucu itibarıyla doğru olduğundan şikayetin reddine karar verilmiştir.İİK'nun kararıyla ilgili 78/4.maddesi "aynen haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır" yasal düzenlemesini içermektedir.Somut olayda, şikayet eden borçlu yönünden ödeme emrinde öngörülen müddet geçtikten sonra onun hakkında herhangi bir haciz işleminin uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıda açıklanan İİK'nun 78/4.maddesi gözetilerek bu borçlu yönünden icra müdürlüğünce dosyanın tefrik edilip muameleden kaldırılması şeklinde işlem yapılması gerekirken borçlunun başvurusunun yazılı gerekçeyle reddedilmesi doğru olmadığından mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.