MAHKEMESİ: Konya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/12/2012NUMARASI: 2012/488-2012/975Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan üç ayrı takipte borçlunun, haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece borçlunun taşınmazı kendi rızası ile konut finansman kredisi kullanmak için ipotek ettiği, bu nedenle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Borçlunun daha önce ipotek koydurduğu taşınmazı hakkında, sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun d??şında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Somut olayda, taşınmaz üzerinde haciz tarihlerinden daha önce tesis edilen 09/05/2011 tarihli ipoteğin mevcut olduğu görülmektedir. Taşınmaza ipotek koyduran Yapı Kredi Bankası’nın mahkemeye hitaben yazdığı 30/11/2012 tarihli yazıda, borçlunun taşınmazına konulan ipoteğin konut finansman kredisi ve teminat sözleşmesinden kaynaklanan limit ipoteği olarak tesis edildiği belirtilmiş olup, konut kredisi zorunlu ipoteklerden olduğundan şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.