Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17264 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 6061 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: Ankara 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/02/2011NUMARASI: 2011/33-2011/185Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 12.12.2011 tarih, 10281/28978 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 207.maddesinde; "Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir" hükmü yer almaktadır (1086 Sayılı HUMK 298. madde). Buna göre mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti, ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza ve paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde yapılan imzaya veya parafa itiraz halinde, mahkemece yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın senedi düzenleyene ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.Alacaklı tarafından 31.10.2010 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli ve 30.11.2010 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli iki adet bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe karşı borçlu, icra mahkemesine başvurusunda; 31.10.2010 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli bononun lehtarı A.D gözükmekte iken, A. D.ın isminin üzeri çizilerek yerine H... F...'ın isminin eklenmiş olduğunu, 30.11.2010 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli senedin ise tanzim ve vade tarihlerinde tahrifat yapılmış olduğunu belirterek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece istemlerin reddine karar verilmiştir.Somut olayda, 30.10.2009 tanzim 31.10.2010 vade tarihli senette lehtar A. D.'ın ismi çizilmiş olup, yeniden yazılan H.F. ismi ise, paraflanmadığından senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılması gerektiğine ve takibin, senette düzeltme öncesi lehtar konumunda olan A D.n yapılmış olmasına göre, söz konusu bonoya yönelik istemin reddine ilişkin olarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olması nedeni ile bu senede ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi, takibe dayanak yapılan 30.10.2009 tanzim ve 30.11.2010 vadeli senette ise, tanzim ve vade tarihlerinde tahrifat yapıldığı iddia edildildiğnden, bu senet yönünden bilirkişi aracılığı ile senette tahrifat bulunup bulunmadığı belirlenerek, tahrifatın varlığı tespit edildiği takdirde, senedin tahrifattan önceki haline göre kambiyo vasfı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bu senet yönünden bozulması gerekirken, kararın takip dayanağı her iki bono yönünden bozulmasının doğru olmadığı, dolayısıyla karar düzeltme isteminin 31.10.2010 vade tarihli 5.000,00 TL miktarlı bono yönünden kabulünün gerektiği anlaşılmış ise de, mahkeme karar tarihinden sonra düzenlenmiş olan 21.05.2011 tarihli haciz tutanağında, borçlunun; "borca bir itirazım yoktur" şeklinde beyanda bulunması karşısında, mahkemece borçlunun haciz tutanağındaki bu beyanı da değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi için takibe konu her iki bono açısından hükmün bozulması gerektiği anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ :Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.12.2011 tarih, 2011/10281-28978 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.