MAHKEMESİ : Antalya 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/03/2011NUMARASI : 2010/687-2011/220 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı Yapı ve Kredi Bankası AŞ. vekili tarafından, konut finansman kredisi sözleşmesine dayalı olarak borçlu İsmail Çoban hakkında genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, adı geçene örnek 7 nolu ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı 27.2.2008 tarihli konut finansman kredisi sözleşmesinin incelenmesinde, asıl borçlunun olup, muteriz borçlu ise kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı görülmüştür. Konut finansman kredisi sözleşmesi 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10/a maddesinde düzenlenmiş olup, tüketici kredisi niteliğindedir ve anılan kredi sözleşmesi hakkında bu yasa hükümleri uygulanır.4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10.maddesinin 3.fıkrası "Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez" düzenlemesini içermektedir. Bu nedenledir ki; alacaklı banka, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefilden borcun ifasını isteyemez. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup, mahkemece re'sen dikkate alınması zorunludur. Bu nedenle mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine, anılan hususun göz ardı edilerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.Öte yandan, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 4822 Sayılı Yasa'nın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları gibi farklı ve özel şartlara yer verilmiştir. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, kredi verenin yükümlülükleri aynı Yasa'ya 21.02.2007 tarihli 5582 Sayılı Yasa'nıın 24. maddesi ile eklenen 10/B maddesinde ise; "Konut Finansman Sözleşmeleri"nde bu yasa kapsamında değerlendirilerek konut finansman sözleşmelerinin düzenlenme koşulları, borçlunun temerrüdü durumunda finansman sağlayan bankanın yükümlülükleri borcun muaccel kılınabilmesini ve muacceliyet uyarısının koşulları gibi hususlar özel olarak ve ayrıca düzenlenmiştir. Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un kredi kartı ve "Konut Finansmanı Kredisi" gibi tüketici kredisi kullanan borçluları diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla getirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin yapılan özel sözleşmelerin şartlarında değerlendirilmesi gerekir. Tüketici Yasasına göre daha genel bir Yasa olan İİK'nun 68/b maddesi bu özel yasanın kapsamında kalmayan krediler için uygulanabilir olup, yasa koyucunun anılan kredilere açıkça Tüketici Yasasında yer vermiş olması da, maksadının bu olduğunu ortaya koymaktadır. Aksinin kabulü halinde tüketici kredilerinde de İİK'nun 68/b maddesi koşullarında takip yapılacak, özel yasada düzenlenen muacceliyet ve temerrüt koşulları tartışılmadan alacağın tahsili gerçekleşecek tüketici, lehine getirilen yasa maddelerine rağmen diğer kredi borçluları ile aynı koşullar da icra takibine muhatap kılınarak mağdur edilecektir. Bu durumda alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu faiz miktar ve oranlarının tespiti, tüketici yasası koşullarında genel mahkemede(tüketici mahkemesinde) yargılama yapılmasını gerektirir. O halde İİK’ nun 68/b maddesinin tüketici kredilerinde uygulama olanağı yoktur. Somut olayda, “Konut Finansmanı Sözleşmesine” dayalı olarak genel haciz yolu ile takibe geçilip borçluya örnek 7 ödeme emri gönderilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere alacağın varlığı ve miktarı 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında genel mahkemede(tüketici mahkemesinde) yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine kabulü bu nedenle de doğru değildir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.