MAHKEMESİ: Ankara 12. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/10/2011NUMARASI: 2011/595-2011/909Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekiline satış ilanının 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ edilmek istenildiği anlaşılmaktadır. Muhatabın adreste bulunmaması halini düzenleyen Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin birinci fıkrasında; "Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir" hükmü yer almaktadır. Bu itibarla Tebligat Tüzüğünün 28. maddesi uyarınca muhatabın adreste bulunmama nedeni tevsik edilmeden Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersiz olmaktadır. Somut olayda tebliğ memuru, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamlamıştır. Bu durumda anılan tebligatlar yukarıda yazılan ilkeler uyarınca usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince satış ilanının bir suretinin alakadarlara tebliği zorunludur. Yukarıda belirtildiği üzere tebliğ, Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı olarak yapıldığından, satış ilanı tebliği zorunluluğu bu hali ile yerine getirilmediğinden, bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.