Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17167 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4601 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/02/2010NUMARASI: 2009/179-2010/82Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1-Alacaklı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 17.15. TL onama harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 2-Borçlu vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Alacaklı lehdar tarafından, borçlu keşideci aleyhine dört adet çeke dayalı olarak 109.600,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmış, borçlu vekili vasıtasıyla çeklere ilişkin olarak toplam 49.600, 00 TL nin takipten önce ödendiğinden bahisle, bu miktar ve ferileri için takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, banka havale dekontları ve borçlu itiraz dilekçesi nazara alınarak asıl alacağın 40.000,00 TL.lik kısımı ile ferileri iptal edilmiş ve borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İİK.'nun 169/a-6 maddesi; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötü niyeti ve ağır kusuru bulunan alacaklının, takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir. Borçlu tarafından çeklere atıf yapılarak takip tarihinden önce bir kısım ödemeler yapıldığı mahkemece kabul edildiğinden, alacaklının çek bedellerinin tamamı üzerinde takip başlatması alacaklının kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu gösterir. O halde, mahkemece borçlu isteminin de bulunması karşısında, itirazın kabul edilen kısmı üzerinde, alacaklının tazminatla sorumlu tutulması yerine, tazminata hükmedilmemesi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.