MAHKEMESİ: Trabzon İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/12/2012NUMARASI: 2012/577-2012/645Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak örnek 7 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürdüğü, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır...” hükmü ile 6099 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik aynı yasanın 10/2. maddesinde” Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile aynı yasanın 21/1maddesinde “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır.Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği'n 30/1. maddesinde; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkartılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” hükmü yer almaktadır.Somut olayda; şikayetçi borçlu adına çıkartılan örnek 7 ödeme emrinin “3 Nolu ......Mah. ... Sk. No:.. Merkez/Trabzon” adresinde Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçlu adına çıkartılan tebligatta adresin adres kayıt sisteminde kayıtlı yerleşim yeri adresi olduğuna dair meşruhat bulunmamaktadır. Tebligat evrakına şerh edilen bilgilere göre örnek 7 ödeme emrinin, imzadan imtina eden komşu H....Ö....'in muhatabın işte olduğunu beyan etmesi üzerine 3 Nolu ...... mahallesi muhtarına 17.04.2012 tarihinde teslim edildiği ve 2 nolu haber kağıdının borçlunun kapısına yapıştırıldığı ve en yakın komşusuna haber verildiği şerhi ile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Tebliğ memurunca komşu olduğu belirtilen H.... Ö..., adı geçen komşunun yerleşim yeri belgesine göre şikayetçi borçlunun adresinin bulunduğu..... sokak No:. adresinde oturmaktadır. Şikayetçi borçlu ise aynı sokakta No:.. adresinde oturmaktadır. Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliği'nin 30/1. maddesinde geçen komşu, en yakın komşu olarak değerlendirilmelidir. Şikayetçi borçlu ile aynı sokakta oturan ve beyanda bulunan komşu H.... Ö...'in adresinin, şikayetçi borçlunun hane numarasına göre en yakın komşuyu aşacak şekilde arada başka binalar bulunduğundan, H....Ö....en yakın komşu sayılamaz. Şikayetçi borçluya yapılan örnek 7 ödeme emrinin tebliği işlemi bu nedenle usulsüz olup mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğu tarihin tespit edilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.