MAHKEMESİ: İstanbul 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/05/2006NUMARASI: 2005/1538-2006/568Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı .................................................................... vekili tarafından borçlu hakkında 150.000 YTL asıl alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmış ve borçluya gönderilen 6 örnek no'lu icra emri 06.08.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir.Borçlu vekilinin 05.09.2005 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu ve İcra Dairesinin yetkisine itirazları yanında esasla ilgili diğer itirazlarını da bildirdiği anlaşılmıştır.İtiraz dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğü yönünde bir başvuru nedeni bulunmamaktadır.İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve M.K.nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. M.K.nun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ara borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. HGK.nun 1989/11-294E. – 1989/378K. ve 24.05.1989 tarihli kararında da yukarıda ki kural benimsenmiştir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. İpotek aktinin niteliği gözönüne alındığında limitin aşıldığı yönündeki şikayetler süreye tabi değildir. Somut olayda bu yönde bir şikayet yoktur.Borçluya ödeme emri yerine icra emri gönderildiği biçimindeki şikayet takibin şekline yönelik olup süreye tabidir.Yukarıda değinildiği gibi tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin bir başvuru da olmadığı için istemin süreden reddi yerine işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda belirtilen nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.