Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17034 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6611 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: Kahramanmaraş İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/10/2012NUMARASI: 2012/79-2012/631Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlulara örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, adı geçenler vekilinin İİK.nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettiği, anlaşılmıştır. Somut olayda mahkemece, borçlu ve aynı zamanda borçlu şirket yetkilisi olan T.... T.. yönünden imza incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi raporuna göre imzaların T... T...eli ürünü olduğunu gösterir nitelikte bulgu saptanamadığı bildirilmiş olup, borçlu şirketi temsile yetkili kişilerin tespiti yönünde başkaca bir araştırma yapılmayarak borçlu tarafın beyanları doğrultusunda T...T... yönünden imza incelemesi ile yetinilerek, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan bilirkişi raporu doğrultusunda takibe konu çekteki keşideci imzasının borçlu şirket yetkilisi T... T...'nın elinden çıkmadığı kanaati ile istemin kabulüne karar verildiği görülmüştür. Alacaklı vekili tarafından dosyaya sunulan Kahramanmaraş ..... Noterliğine ait 22.09.2009 tarihli vekaletnamede, takip borçluları şirket ve şirket yetkilisi T... T... tarafından, borçlu şirket adına evrak ve çeklerini imza etme konusunda Abdurrahman Taşçı'ya yetki verildiği görülmüştür.O halde, mahkemece, borçlular tarafından A....T...'ya verilen vekaletnamenin içeriği itibariyle borçluları bağlayacağı düşünülerek vekil A.... T... yönünden de yöntemince imza incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre, borçlu T.... T... yönünden alınan bilirkişi raporunda imzanın borçluya ait olup olmadığı konusunda kesin görüş bildirilmediğinden mahkemece alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi de doğru değildir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.