Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1700 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 23667 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: Ankara 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 13/09/2006NUMARASI: 2006/756/553Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçluya hakkında genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde örnek 49 nolu ödeme emri 23.08.2006'da tebliğ edilmiştir. Tebligat Kanununun 20.maddesi hükmü aynen; 13, 14, 16, 17 ve 18.maddelerinde yazılı şahıslar kendisine tebligat yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse, keyfiyet ve beyanda bulunan adı ve soyadı, tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişelere verir. Aynı maddenin son cümlesi ise; bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18.maddelerinde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmış ise bu tarihten itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılır. Aynı kanunun 16.maddesi hükmü ise; "kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birilerine yapılır" hükmünü içermektedir. Yönetici Tebligat Kanununun 16.maddesinde sayılan kişilerden değildir. Bu durumda tebliğ için borçlunun gidilen adresinde muhatap bulunmadığı gibi onun adına tebligatı kabule kanunen yetkili kimselerinde bulunmadığından, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanununun 21. ve Tüzüğün 28.maddelerine uygun şekilde tebliğ memurluğunca yapıldığı görülmektedir. Adı geçen borçlunun icra dairesine itirazı 5.9.2006 tarihi olup bu durumda ödeme emrinin tebliğ tarihine göre itirazı süresinde olmadığından hakkındaki takip kesinleşmiştir. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri karşısında mahkemenin tebliğ işleminin Tebligat Kanununun 20.maddesine uygun şekilde yapıldığından bahisle aksine görüşünde isabet bulunmamaktadır. O halde, şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.