Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16945 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4402 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Saruhanlı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/12/2009NUMARASI: 2009/55-2009/85Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK. nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını mutazammın bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, borçlunun imzasını taşıyan ve borç ikrarını içeren bir belge alacaklı tarafından sunulmuş değildir. İİK’ nun 68/1. maddesinde yer alan, yetkili makamların düzenledikleri belgelerin ise takip dayanağı yapılıp, ilamsız takibe konulabilmesi için, kanunda bu belgelerin, İİK. nun 68. maddesinde sayılanlardan olduğuna ilişkin özel hüküm gereklidir. (İİK’ nun 143/2, 105/1, 251/1, 634 sayılı kanunun 37. maddesi gibi). Somut olayda, alacaklının, 22.09.1999 keşide tarihli 2.250,00 TL bedelli çek bedelini haricen ödemesine rağmen borçlu tarafından mükerreren bankadan tahsil edildiği nedeniyle çek bedelinin istirdadı için anılan çek fotokopisi, 3.kişi S.G. imzalı adi nitelikte tediye makbuzu ve banka kayıtlarına dayalı olarak genel haciz yolu ile takip yaptığı anlaşılmaktadır. Takip dayanağı yapılan bu belgeler, muteriz borçlu yönünden İİK. nun 68. maddesinde yazılı borçlunun imzasını taşıyan ve mücerret borç ikrarını gösterir nitelikte olmayıp, alacaklı tarafından iddia edildiği gibi çek bedelinin borçluya mükerreren ödenip ödenmediği ve iadesi gereken bir miktar bulunup bulunmadığı hususları yargılamayı gerektirir. O halde, alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirmekte olup, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366 ve HUMK’nun 428.maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 29.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.