Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1694 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 21221 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : Samsun 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/06/2010NUMARASI : 2010/31-2010/433Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun şikayeti, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Emekli ve Sağlık Yardım Sandığı vakfından aldığı emekli maaşına 3.8.2004 tarihinde uygulanan haczin kaldırılmasına ilişkindir. İcra dosyasının incelenmesinde; borçlunun, haciz tarihinden ve maaşında kesinti yapıldıktan sonra 15.12.2004 tarihinde, anılan kurumdan aldığı emekli maaşının haczine muvafakat ettiği görülmektedir.506 Sayılı Kanunun geçici 20.maddesi, 5510 Sayılı Kanunun 93.maddesi uyarınca bu kanuna göre bağlanan aylıkların nafaka borçları dışında haciz ve başkasına devir ve temlik edilemeyeceğini hüküm altına almıştır. Geçici 20.madde kapsamındaki sandıklar, Sosyal Sigortalar Kurumunun yüklendiği görevleri ve sağladıkları hakları yerine getirmek üzere kuruldukları için sosyal güvenlik hukukunun temel ilkelerinin bu sandıklar için de geçerli olması nedeniyle bu sandıklardan alınan emekli maaşları haczedilemez.Ancak İİK.nun 83/a maddesi gereğince ; "İİK.nun 82 ve 83.maddelerinde yazılan mal ve haklar??n haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir."hükmüne karşın, 28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanunun 32.maddesi ile 5510 Sayılı SGK.nun 93/1.maddesinde yapılan değişiklikle bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakatı yok ise icra müdürü tarafından resen reddedileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere haczedilmesi mümkün olmayan maaşın haczine muvafakat edilmesi halinde bu muvafakata geçerlilik tanınarak anılan gelirlerin haczi mümkün hale getirilmiştir. 28.2.2009 tarihinden önceki muvafakatın ise, dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarında da belirtildiği üzere, ancak takibin kesinleşmesinden ve emekli maaşına haciz uygulanmasından sonra olması halinde geçerli olacağı gözden uzak tutulmamalıdır.Bir başka husus da;28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanunun 32.maddesi ile 5510 Sayılı S:G.K.nun 93/1.maddesinde yapılan değişiklikle icra müdürüne, bu kurumdan alınan emekli maaşlarının haczi talep edildiği zaman, anılan yasa gereği re'sen haciz talebini reddetme hak ve yetkisinin tanınmış olmasıdır. Bu yasa hükmüne rağmen takibin kesinleşmesinden sonra, borçlunun lehine olan yasa hükmünden feragat ile muvafakat vermesi halinde (haciz tarihinden önce veya sonra olması koşulu aranmaksızın), icra müdürüalacaklının haciz istemini uygulamak zorundadır. Ancak somut olayda bu ilkeninirdelenmesine haciz tarihi itibari ile gerek yok ise de, borçlunun yukarıda belirtilen haciz tarihinden sonra, sandıktan aldığı emekli maaşına haciz uygulanabileceğine ilişkin muvafakatı geçerlidir. O halde mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.