Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16931 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 30809 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Korkuteli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 01/07/2011NUMARASI: 2011/41-2011/81Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 264. maddesi ihtiyati haczi tamamlayan merasimin koşullarını ve ihtiyati haczin düşmemesi için gerekli işlemlerin nelerden ibaret olduğunu düzenlemektedir. Borçlular hakkında genel haciz yolu ile başlatılan icra takibine itiraz edilmesi halinde, İİK.nun 264/2. maddesi gereğince bu itiraz alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. Alacaklının bu müddetleri geçirmesi veya davasından veya talebinden vazgeçmesi veya takip talebinin yasal sürenin geçmesi nedeniyle düşmesi veya HUMKnun 409. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılması yada davada haksız çıkması hallerinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİKnun 264/4). Bu konudaki şikayet, İİKnun 16/2. maddesi uyarınca bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup süreye de tabi değildir. Somut olayda, Korkuteli Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 2009/50 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden ilamsız icra takibine geçildiği, ihtiyati haczin 14.05.2009 tarihinde infaz edildiği, borçlulara örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede 18.05.2009 tarihinde icra dairesine itirazda bulunduğu, masraf verilmediği için itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Borçlunun, icra mahkemesine verdiği şikayet dilekçesinde takibin itirazIa durması sonrasında alacaklının vekilinin talebi üzerine ihtiyati haciz kararına binaen konan hacizlerin hükümsüz kaldığını beyanla konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmektedir. Yukarıda belirtilen hükümler uyarınca borçluların icraya itirazları, alacaklı vekiline tebliğ edilmediği için itirazın iptali davasını açmak için gereken 7 günlük hak düşürücü süre başlamamış olup, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile itiraz dilekçesimn alacaklı tarafa tebliğ edilmemiş ise de; alacaklı vekilinin 14/05/2010 tarihinde dosyaya müracaat ederek diğer borçlu hakkında haciz talebinde bulunduğu, bu tarihte itirazdan haberdar olduğu halde bu tarihten itibaren 7 gün içinde herhangi bir kanuni yola başvurulmadığından ihtiyati haczin hükümsüz hale geldiği gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar vermesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.