MAHKEMESİ: Malatya 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 28/02/2007NUMARASI: 2007/54/122Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK. nun 32.maddesinde; “para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde 24 üncü maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir ve nihayet yedi gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez veya hükmolunan teminat verilmezse icra mahkemesinden veya istinaf veya temyiz yahut iadei muhakeme yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmedikçe cebri icra yapılacağı...” hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, alacaklı vekili tarafından ilama dayalı olarak icra takibine başlandığı, örnek 4-5 nolu icra emrinin 20.12.2006 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve İİK. nun 32.maddesinde öngörülen 7 günlük süre geçtikten sonra 09.01.2007 tarihinde alacaklı vekilinin haciz talebinin kabul edildiği ve borçlunun banka hesaplarına haciz konulduğu, 10.01.2007 tarihinde ise İİK. nun 36.maddesi uyarınca borçlu vekiline icranın geri bırakılması kararı getirmesi için 60 gün mehil verildiği anlaşılmıştır.İİK.nun 36.maddesi gereğince Yargıtay’dan icranın geri bırakılması yönünde karar getirilmek üzere borçluya mühlet verilmesi halinde icra takibi olduğu yerde duracağından, bu tarihten önce konulan hacizlerin geçerliliğini etkilemez ve hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz. O halde Mahkemece şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına yönelik memurluk kararının iptali gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.