Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16898 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 31911 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Dalaman İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/11/2010NUMARASI : 2009/25-2010/69Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE;2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;Alacaklı tarafça borçlu aleyhine 15.4.2005 tanzim 15.5.2007 vadeli 10.000 euro bedelli ve 15.4.2005 tanzim, 15.5.2007 vadeli 30.000 euro bedelli bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulmuş olup, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; bonoların teminat olarak verildiğini, müvekkilinin borcunun olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir.Taraflarca kabul edilen Nisan 2005 tarihli sözleşme metninde takibe konu bonolara bir atıf bulunmamaktadır. HGK.nun 14.3.2001 tarih 2001/12-223 E. ve 20.06.2001 tarih 2001/12-496 E. sayılı kararlarında da kabul edildiği üzere, takibe dayanak bononun hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı sürece, onun takibe konu edilmesi mümkündür. Takip dayanağı 30.000 euro bedelli bonoda keşidecinin borçlu, lehtarın alacaklı olduğu bono arkasında "Bu para karşılığında adı geçen şahsa Ş.K.den arsa veya tarla alınacaktır" şeklinde beyanın yer aldığı görülmektedir. Bu beyandan senedin neyin teminatı olduğu açıkça anlaşılmamaktadır. Alacaklı vekili tarihsiz cevap dilekçesinde, borçlu ve takip dışı A.D.ile D.Ş.K.de arsa alımı ve ev yapımı konusunda anlaşma yapıldığını, aralarında bir ticari ilişki olduğunu belirtmiş ise de, takibe konu bonoların sözleşme dışında verilen borç karşılığında alındığını, senet arkasındaki ibarenin teminat ilişkisini değil, borçlunun aldığı paranın ne amaç için kullanıldığını açıklayan bir beyan olduğunu bildirerek davanın reddi ile takip konusu alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere lehine tazminata hükmolunmasını talep etmiştir.Borçlu tarafından alacaklının cevabının aksini ispatlayacak, senedin teminat senedi olduğunu gösterecek açık bir yazılı belge ibraz edilmediğinden, mahkemece takibe konu 30.000 euro bedelli 15.5.2007 vadeli bono yönünden de itirazın reddine karar verilmesi gerekirken anılan bono yönünden itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.