Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16888 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 19108 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Bursa 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 01/06/2010NUMARASI: 2010/226-2010/499Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmış olup, 6 örnek icra emri, krediyi kullanan asıl borçlu K....M....D....Tic. Ve S.. Ltd. Şti' ne 02.02.2010 tarihinde, ipotek veren borçlu 'e ise 28.01.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlular 01.03.2010 tarihinde birlikte icra mahkemesine başvurarak; “takibe konu ipoteğin, 2006 senesinde alınan teminat mektubu karşılığında verildiğini, teminat mektubu bankaya iade edildiğinden sebepsiz kaldığını, ipotek verilmesinden çok sonra alınan kredi nedeniyle takip yapıldığını, yani ipoteğin teminat mektubu için verilmiş olup kredilerden kaynaklanmadığını, ipotek ile teminat altına alınmayan kredi borcunun takibe konu edildiğini, diğer yandan kat'i bir borç varmış gibi takipte kendilerine icra emri gönderilemeyeceğini, takip dosyasında takip yapmaya yarar bir belgenin bulunmadığını, kendilerine akit tablosu ve hesap tablosunun gönderilmediğini” iddia ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. İİK.nun 150/ı maddesi gereğince "ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi krediyi kullandıran taraf krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayri nakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin noter marifeti ile krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli bir sureti icra müdürlüğüne ibraz ederse, icra müdürü bu Kanunun 149. maddesi uyarınca işlem yapar", yani kredi borçlusu ile ipotek veren üçüncü kişiye icra emri gönderir. Somut olayda, alacaklı banka tarafından asıl borçlu ile ipotek malikine 05.01.2010 ve 06.01.2010 tarihlerinde noterlikce tanzim edilen hesap kat ihtarnameleri takipten önce tebliğ edilmiş, adı geçen borçlular tarafından tebliğden itibaren 8 günlük süre içerisinde ihtarnamelere itiraz edilmiştir. Borçlunun İİK.nun 150/1.maddesi gereğince borcun ödenmesine yönelik ihtarnameye 8 günlük süre içinde itiraz etmiş olması, icra emri gönderilmesine engel olmayıp, icra emri tebliği üzerine borçluya 7 günlük süre içerisinde borca karşı şikayette bulunma hakkı sağlar. Bu durumda hesap kat ihtarnamesi tebliğ olunan borçlulara icra emri çıkartılmasında yasaya./.uymayan bir yön bulunmamaktadır. Mahkemenin aksine düşüncelerle takibin iptaline karar vermesi doğru değildir. Ancak icra emri tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmakla, şikayetin süre yönünden reddi yerine işin esasının incelenerek yazılı şekilde takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.