Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16843 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 31625 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Mersin 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/11/2011NUMARASI: 2011/726-2011/829Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında 10.09.2003 keşide tarihli çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine geçilmiş ve örnek 7 (49) numaralı ödeme emri 22.08.2009 tarihinde borçluya tebliğ edilmiştir.Borçlu vekili 20.09.2011 tarihinde İcra Mahkemesine başvurarak, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüştür.TTK.'nun 726. maddesine göre, hamilin, cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrar. Takip dayanağı çek, TTK’nun 662. maddesindeki unsurları taşıyan kambiyo senedi niteliğindedir. Alacaklının kambiyo senedi vasfındaki bu çeke dayanarak genel haciz yolu ile takip yapması, zamanaşımıyla ilgili TTK'nun 726.maddesini bertaraf edemez. Bir başka anlatımla, takip genel haciz yoluyla yapılsa bile çek için uygulanacak zamanaşımı süresi (6) aydır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. Kaldı ki, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının takibin şekline göre İİK.nun 62. maddesi kapsamında yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Borçlunun yasal 7 günlük süre içerisinde icra dairesine itiraz etmediği ve takibin bu haliyle kesinleştiği görülmüştür. Bu aşamadan sonra takipten önceki zamanaşımı itirazı mahkemece re'sen gözönüne alınamaz.İİK’nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 33/a-1. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. O halde mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğininin yukarıda bahsedilen kurallar çerçevesinde değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.