Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16816 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 32102 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Gümüşhane İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/10/2011NUMARASI: 2011/3-2011/22Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 100. maddesi gereğince, borçluya ait paranın veya satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar birden fazla alacaklı tarafından haciz konulması halinde anılan madde hükmü gereğince icra müdürlüğünce derece kararı yapılması gerekir. Derece kararının yapılması için mutlaka satış sonucu para elde edilmesi zorunlu değildir.Somut olayda borçlunun Ziraat Bankası Gümüşhane Şubesinde bulunan hesaplarına haciz konduğu, aynı hesap üzerinde şikayete konu takip dosyası dışında (4) ayrı haciz daha bulunduğu, banka tarafından borçlunun hesabında bulunan tutarın icra müdürlüğüne gönderildiği, icra müdürlüğünce bu paranın ilk üç sırada haczi bulunan takip dosyalarına ödendiği anlaşılmaktadır. Aynı banka hesabında haczi bulunan şikayet eden üçüncü kişi... Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından icra müdürlüğüne yapılan başvuruda 6183 Sayılı kanunun 21. madde hükümleri nazara alınarak blokeli sözkonusu bedelin taksimatının yapılması talebinde bulunulduğu; icra müdürlüğünce dosyanın infazen işlemden kaldırıldığından bahisle bu talebin reddedilmesi üzerine anılan işlemin şikayet konusu edildiği görülmektedir.Her ne kadar şikayet eden üçüncü kişi, icra dosyasının tarafı değil ise de, haciz alacaklısı olması nedeniyle aktif husumet ehliyeti vardır. Ayrıca sıra cetveli yapılmadan hacze iştirak edecek alacaklılar sıra cetveline itiraz ya da şikayet niteliğindeki başvurularda bulunamayacaklarından haciz koyduran alacaklıların sıra cetveli düzenlenmesini talep etmekte hukuki yararları bulunmaktadır.Bu durumda icra müdürlüğünce anılan yasal düzenlemeler uyarınca sıra cetveli düzenlenmesi gerekip, mahkemece, şikayetin icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine karar verilmek suretiyle kabulü yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.