Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 168 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 21907 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Sarıyer İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/06/2007NUMARASI: 2006/355-2007/158Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı vekili tarafından Sarıyer Aile Mahkemesi’nin 2004/493 esas, 2006/673 karar sayılı 27.09.2006 karar tarihli ilamı dayanak yapılarak borçlu hakkında ilamlı icra takibine geçildiği ve adı geçene toplam 27.830,00 YTL birikmiş nafaka ve takip tarihinden sonrası için ilama göre işleyecek nafaka alacağının tahsili için icra emri gönderildiği tespit edilmiştir. Borçlu vekili takipten evvel nafaka borcunun tamamen ödendiği nedeni ile takibin iptali talebi ile İcra Mahkemesine başvurmuştur.Takip dayanağı ilamda, boşanma davasının reddine ve 24.12.2004 tarihli celsede kararlaştırılan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına hükmedildiği, anılan mahkemenin 24.12.2004 tarihli ara kararı ile de dava tarihinden itibaren alacaklı eş için aylık 1.000,00YTL., müşterek çocuk için aylık 2.000,00YTL. olmak üzere toplam 3.000,00YTL. tedbir nafakasına karar verildiği anlaşılmıştır.İlama bağlı alacaklar ile ilgili olarak başlatılan takibe itiraz edilmesi halinde, icranın geri bırakılması isteminin hangi belgelere dayalı olarak ileri sürülebileceği İİK’ nun 33 ve sonraki maddelerinde hükme bağlanmıştır.Öte yandan, İİK.nun 33.maddesi uyarınca, borçlu ancak hüküm (karar) tarihinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa nedenine dayalı olarak icra emrine itiraz edebilir ve icranın geri bırakılmasını isteyebilir.Karar tarihinden önceki döneme ilişkin iddialarını ilamın yargılaması sırasında mahkemede ileri sürmelidir veya temyiz nedeni yapılmalıdır.Bu döneme ilişkin itfa itirazları icra mahkemesinde dinlenmez.Aksinin kabulü mahkemenin verdiği hükmü (ilamı) icra mahkemesinin inceleyip değiştirmesi anlamına gelir ki, bu da maddi anlamda kesin hükme aykırılık teşkil eder.( KURU Baki:İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.806) Somut olayda bilirkişi tarafından takibe konu nafaka alacağına karşılık ödendiği kabul edilen 04.05.2004, 12.05.2004 ve 28.06.2004 tarihli toplam 15.000,00 Amerikan Doları ödemeye ilişkin banka dekontlarının incelenmesinde, ödemelerin nafakanın hüküm altına alındığı 24.12.2004 tarihinden öncesine ilişkin olduğu gibi borçlu tarafından Caymaz Muharrem adına yapıldığı, alacaklıya yapılmış ödemeler olmadığı, nafaka borcuna karşılık yapıldığına ilişkin hiçbir kayıt içermediği ve bu nedenlerle İİK. nun 33.maddesinde belirtilen nitelikte belgeler olmadığı görülmüştür.O halde nafakaya hükmedildiği tarihten önceye ilişkin olan ve İİK. nun 33.maddesinde belirtilen nitelikte bulunmayan belgelere dayalı olarak borçlu İcra Mahkemesine başvurarak itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını isteyemeyeceğinden, bilirkişi raporu bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece yukarıda yapılan açıklamalara aykırı hesaplama yapan bilirkişinin raporuna dayalı olarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.Kabule göre de; takipte , takip tarihinden sonrası için de işleyecek nafaka talep edildiği halde bu talebi de kapsar şekilde takibin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.