Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16783 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 32112 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ : Kocaeli 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/10/2011NUMARASI : 2011/318-2011/493Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 68/1. maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tastik edilen borç ikrarına mutazammın bir senet yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise alacaklı ... itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda alacaklı, borçlu hakkında, "satış sözleşmesi ve senedi" başlıklı bir belgeye dayalı olarak genel haciz yolu ile icra takibi başlatmış, borçlu tarafından borca itiraz edilerek, yargılama sırasında; "... alacaklıdan mal satın aldıklarını, borçlarının para borcu olduğunu, ancak sözleşmede belirtilen şekilde ürün teslim edilmediğini, ayıplı mal niteliğinde bulunduğunu ..." belirterek borcu kabul etmediklerini belirtmişlerdir. Bu durumda borçlu, borcu doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını sadece kendisine ayıplı mal teslim edildiği olgusuna dayandırdığına göre itirazın kaldırılması isteminin icra mahkemesinde incelenmesi sırasında alacaklının dayandığı belgelerin İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan nitelikte olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur. Çünkü anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan, hukuki ilişki ve borçtur (HGK'nun 4.12.1985 tarih ve 1984/12-527 E.-984 K.).Takip konusu 28.08.2010 tarihli belge altındaki imza inkar edilmemiştir. Borçlu tarafından bu sözleşmeye konu malın satın alındığı kabul edilmiştir. Dar yetkili icra mahkemesinde malın ayıplı olduğu iddiası değerlendirilemez. Malın satın alındığı kabul edildiğine ve borcun ödendiği ispatlanmadığına göre itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.