Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16778 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14109 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Batman İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/01/2014NUMARASI : 2013/149-2014/21 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ipotek borçlusu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir. Dava ehliyeti, icra takibinde takip ehliyeti olarak görünmektedir. Takip ehliyeti olmayanların, icra takiplerinde kanuni temsilcileri tarafından temsil olunmaları zorunludur. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden gözetilir. Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde, takip borçlusu, vekili aracılığı ile icra mahkemesine verdiği şikayet dilekçesinde, ipoteğin tesis edildiği tarihte fiil ehliyetinin olmadığını ve icra emrinde yazılı faiz miktarının fahiş olduğunu, vasi tayini için Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/981 Esas sayılı dosyasında talepte bulunulduğunu ileri sürerek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece öncelikle vasi tayiniyle ilgili Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın sonucunun beklenmesi, borçluya vasi tayin edildiği takdirde vasinin bu şikayet ve itiraza ilişkin icazetinin alınması, bu aşamadan sonra borçlunun takip tarihi itibariyle takip ehliyetini haiz olup olmadığının HMK'nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca bilirkişi aracılığı ile tesbit edilerek bilirkişi raporu sonucuna göre takip ehliyetinin bulunduğunun anlaşılması halinde, diğer itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : İpotek borçlusunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.