Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16778 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 32680 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Seferihisar İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/11/2011NUMARASI: 2011/46-2011/80Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itirazı düzenleyen İİK.nun 170/3. maddesinde icra mahkemesince incelemenin İİK'nun 68-a/4. maddesine göre yapılacağı açıklanmış; 68-a/4. maddesinde ise imza tatbikinde HUMK.nun bilirkişiye ait hükümleri ile ilgili 309/2, 3, 4, ve 310, 311, 312. maddelerinde öngörülen esasların uygulanacağı ifade edilmiştir. Somut olayda; mahkemece 15.09.2011 tarihli celsede; alacaklı vekiline karşılaştırmaya esas imza örneklerinin bulunduğu kurum isimlerinin bildirilmesi ve borçlu asilin imza örneklerinin alınması için borçlu vekiline kesin süre verilmiş ve ihtarat yapılmış, kesin sürenin gereği yerine getirilmediğinden itiraz reddedilmiştir. HGK'nun 26.04.2006 tarih, 2006/12-259 E. 2006/231 K. sayılı kararına göre imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama külfeti alacaklıya aittir. İİK’nun 68/a-5 meşruhatını taşıyan ihtarlı davetiyenin borçluya tebliği zorunlu olup vekile yapılan tebligata dayalı olarak sonuca gidilemez. ihtarlı davetiye borçlu asile gönderilip tebliğ edilmeden vekiline borçlu asili duruşmada hazır bulundurması yönünde kesin süre verilerek yukarıdaki madde gereğince yargılamanın sonuçlandırılması isabetsizdir. Ancak bu husus temyiz nedeni yapılmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.Öte yandan TTK.nun 688/6. maddesi uyarınca; "bonolarda tanzim edildiği gün ve yerin yazılması zorunludur." Yine aynı Kanunun 690.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 615/3.maddesi gereğince; "bononun vade tarihinin keşide gününden muayyen bir müddet sonraya ait bulunması zorunludur. Aksi takdirde dayanak belge, kambiyo senedi vasfını taşımaz." Yine aynı kanunun 615.maddesi hükmüne göre; "poliçe görüldüğünde, görüldüğünden muayyen bir müddet sonra veya keşide gününden muayyen bir müddet sonra yada muayyen bir günde ödenmek üzere keşide olunabilir. Vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takip eden vadeleri gösteren poliçeler batıldır."Takip dayanağı 09.06.2010 tanzim tarihli senet üzerinde, vade tarihi, rakamla "20.03.2011" metin kısmında ise yazı ile "20 Mart 2010" olarak gösterilmiş olup, iki vadeli bu senet bono niteliğinde olmadığı gibi, metin içinde yer alan vade tarihi, tanzim tarihine göre daha önce olduğundan TTK'nun 615/3. maddesine de aykırıdır. Bu durumda, bu bono yönünden icra takibinin, İİK.nun 170/a maddesi hükmüne göre re'sen iptali yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.