Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16775 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11196 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Kozan 2. Asliye Hukuk (İcra Hukuk) MahkemesiTARİHİ: 05/02/2013NUMARASI: 2012/35-2013/12Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1- Dava konusu Adana İli,...... İlçesi, T.....Köyü ... parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan temyiz incelemesinde;HGK'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Somut olayda, 298 parsel sayılı taşınmazın 01.09.2009 tarihinde şikayetçilerden A.... A..... adına satış sureti ile tescil edildiği, alacaklı tarafından anılan parsel hakkında borçlu A....Ö...ve M..... A'...a karşı 26.10.2009 tarihinde tasarrufun iptali davası açıldığı, ....2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24.03.2011 tarih ve 2009/383-2011/122 sayılı kararı ile borçlu davalı A... Ö... tarafından 22.11.2007 tarihinde davalı M... A...'a ....İlçesi T...Köyü 298 ve 1328 parsel numaralı taşınmazların satışına dair yapılan tasarrufun iptaline, davacı tarafa Adana İli, ....İlçesi, ....Köyü .... ve ..... parsel numaralı taşınmazlar üzerine ....İcra Müdürlüğü'nün 2008/562 numaralı dosyasındaki alacak sebebi ile cebri icra yapabilme yetkisinin tanınmasına karar verildiği, bilahare alacaklı vekilinin talebi ile 298 parsel sayılı taşınmazın kimin adına kayıtlı olursa olsun tapu kaydı üzerine haciz konulması yönünde haciz müzekkeresi yazıldığı, haciz şerhinin 10.05.2011 tarihinde tapuya şerh edildiği, anılan taşınmazın bilahare 07.05.2012 tarihli ihalede satıldığı anlaşılmıştır. Tasarrufun iptaline dair davanın açıldığı tarihte 298 parsel sayılı taşınmaz şikayetçi A....A... adına kayıtlı olup, adı geçen tasarrufun iptali davasında taraf değildir. Bu nedenle görülen davada bu kişi hakkında her hangi bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu haliyle takipte taraf olmayan ve hakkında tasarrufun iptaline ilişkin verilmiş bir karar da bulunmayan 3.kişi A.... A.... adına tapuda kayıtlı olan 298 parsel sayılı taşınmaz üzerine 10.05.2011 tarihinde haciz şerhi konularak cebri icra sureti ile ihale edilmesi usul ve kanuna aykırıdır. O halde mahkemece yukarda belirtilen nedenlerle dava konusu 298 parsel sayılı taşınmaz hakkında şikayetçiler 3. kişi A....A...ve borçlu A....Ö.... tarafından açılan davanın kabulü ile söz konusu taşınmaza ilişkin ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. Ayrıca, İİK.nun 134/2 maddesi gereğince, ihalenin feshini, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler talep edebilir. Söz konusu parsel yönünden şikayetçi 3. şahıs M.... A.... (davaya konu diğer parsel yeni maliki) İİK.nun 134/2 maddesinde sayılan kişilerden değildir. Bu durumda, şikayetçi M.....A.....'ın anılan parsel hakkındaki davasının aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi de doğru değildir.2- Dava konusu Adana İli, .....İlçesi, ......Köyü .... parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan temyiz incelemesinde;Şikayetçiler borçlu A....Ö...ve yeni malik M.. A..'ın temyiz itirazları yerinde olmayıp 1328 parsel yönünden ihalenin feshi isteminin reddi yerinde ise de, İİK.nun 134/2 maddesi gereğince, ihalenin feshini, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin talep edebilir. Söz konusu parsel yönünden şikayetçi 3. şahıs A....A...(davaya konu diğer parsel maliki) İİK.nun 134/2 maddesinde sayılan kişilerden değildir. Bu durumda, şikayetçi A... A..'ın anılan parsel hakkındaki davasının aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken adı geçen yönünden de yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ :Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.