ESAS NO: 2013/7821 KARAR NO: 2013/16737Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Mahkemece borçlunun takip dayanağı çeke ilişkin imza itirazı kabul edildiğine göre, İİK’nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline karar verilmesi doğru değil ise de temyiz edenin sıfatı nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.İİK’nun 170/3.maddesi uyarınca icra mahkemesi, yapacağı inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse, itirazın kabulüne karar verir. Aynı maddenin 4.fıkrasında; icra mahkemesince itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlenmiştir.Somut olayda lehtar şirket tarafından senet ön yüzünde imzası bulunan keşideci hakkında icra takibi yapıldığı, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabul edildiği görülmektedir. Bu durumda lehdar, ilgili bonodaki imzanın borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Senetteki imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığını kontrol etmeden alan alacaklı ağır kusurlu kabul edilmelidir.O halde, mahkemece İİK’nun 170/son maddesi uyarınca alacaklının icra inkar tazminatı ve para cezasıyla sorumlu tutulmasına karar vermek gerekirken yerinde bulunmayan gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.