Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16685 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 13320 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: İzmir 10. İcra MahkemesiTARİHİ: 24/04/2006NUMARASI: 2004/851-221Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İtirazın tarihi itibariyle uygulanması gerekli 4949 sayılı yasa ile değişik İİK'nun 170/son maddesinde "...icra mahkemesinin itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusru bulunduğu takdirde alacaklıyı, senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, takip dayanağı bonoların lehdarı olan takip alacaklısı, keşideci borçlunun imzasının sıhhatini bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan alan alacaklı, keşideci borçluya karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir. O halde, mahkemece alacaklının inkar tazminatı ve yüzde on para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, olaya uygun görülmeyen ve yerleşik Yargıtay İçtihatlarına aykırı gerekçe ile tazminat talebinin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.