Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16684 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 30961 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Mersin 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/10/2011NUMARASI: 2011/737-2011/776Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının borçlu aleyhine ilamlı takip başlattığı, borçlu vekilinin icra mahkemesine şikayet yoluyla yaptığı başvuruda, borçlunun takip dayanağı ilamda hüküm altına alınan borcun 1/2'sinden sorumlu olduğunu belirterek, takip dosyasına sundukları teminat mektupları ve takip dosyasına yatırdıkları nakit paranın sorumlu oldukları miktarı aşan kısmının taraflarına iadesini talep ettiği, mahkemece, borçlunun borcun 1/2'sinden sorumlu olduğu iddiasının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; alacaklının, borçlular M, A.ve M. Y.Mersin Tüketici Mahkemesi'nin 08.06.2010 tarih ve 2007/66 E.-2010/173 K. sayılı ilamına dayalı olarak takip başlattığı, dayanak ilamda toplam 40.000,00 TL tazminatın takip borçlularından tahsiline karar verildiği, hükümde tazminatın davalılardan "müştereken ve müteselsilen tahsiline" yönelik bir ibarenin bulunmadığı, ilamda ise iki davalının olduğu görülmektedir. HGK.nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E, 1997/776 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere; "İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile belirlenemez." Davalıların takip konusu alacaktan dolayı müteselsilen sorumlu tutulacaklarına dair ilamda bir hüküm bulunmadığına göre, hisseleri nisbetinde alacaktan sorumlu olduklarının kabulü gerekir. O halde mahkemece, borçlunun takibe konu asıl alacağın 1/2'sinden sorumlu olduğunun gözetilmesi, ilamda hüküm altına alınan ve takip konusu yapılan tazminat alacağı dışındaki diğer alacaklardan da borçlunun sorumlu olduğu miktarın tespit edilmesi ve dosyaya sunulan teminat mektupları ile dosyaya yatırılan nakit paranın toplamından, tespit edilecek borç miktarının düşülmesi sonucu, arta kalan paranın şikayetçi borçlu M.Y.'a iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.