Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16681 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 32559 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: İstanbul 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/10/2011NUMARASI: 2010/1243-2011/1115Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlunun, takip dayanağı bonoların keşideci şirket yetkilisi sıfatı ile imzalandığı ve borçtan şahsen sorumlu olmadığına yönelik itirazı, borca itiraz niteliğindedir. İİK'nun 169/a-5 maddesi gereğince, borca itirazın kabulü hakkında verilen karar ile takip duracağından, Mahkemece açıklanan yasa hükmüne aykırı olarak "takibin durdurulması" yerine "İİK’nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline" karar verilmesi isabetsizdir. 2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 21.11.2008 tarihli bozma ilamında da belirtildiği gibi, takip konusu bonoların bir kısmında, şirket temsilcilerinin birer imzası bulunduğu, bir kısmında çift imza atıldığı, bazılarında da tek kişinin çift imza atarak düzenledikleri anlaşılmaktadır. TTK’nun 688/7. maddesinde senedi tanzim edenin imzasını taşıması zorunlu olup, bonoda birden fazla imza atılmış olması senedin geçerliliğine etki yapmaz ise de; bonoda sorumluluğun tek bir imza ile doğması nedeni ile birden fazla atılan imzalar, imza sahiplerini, duruma göreasıl borçlu veyaaval veren konumuna sokar. Keşidecinin imzası dışında, bononun ön yüzüne atılan her imza aval hükmünde olup, avalist; TTK’nun 614. maddesi hükmü gereğince keşideci gibi borçtan sorumludur. Mahkemece bozma ilamı uyarınca verilen hükmün, bilahare itiraz eden borçlu Yeşaye Levi yönünden, bonolardaki imzaların adı geçene ait olup olmadıkları araştırılarak sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi gerektiğine işaret edilerek dairemizce ikinci kez 22.06.2010 tarihinde bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece hükmüne uyulan son bozma ilamı gereğince, bilirkişi H.Ş.’den 08.06.2011 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Bu raporun 8. sayfasında, değerlendirme-sonuç başlıklı bölümde, takibe konu senetlerden 18.01.2006 tanzim tarihini taşıyan 9 adet senet aslında, “Lissan Matbaacılık San ve Tic A.Ş...” kaşesi izleri üzerine, sol tarafa atılmış birer adet imzanın, Yeşaye Levi’nin eli ürünü olduklarının belirtildiği ve senetler üzerinde yapılan incelemede adı geçen borçlunun bu senet nedeni ile borçtan şahsen sorumluluğunu doğuracak başkaca imzasının bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece; borçluY. L.nin, sözü edilen 9 adet senede dayanan borca itirazının da kabulüne karar verilmesi gerekirken bu senetleri de kapsar biçimde borca itirazın reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Tarafların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle alacaklı yararına, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle borçlu Y. L. yararına, İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.