Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16612 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 13596 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: İstanbul 7. İcra MahkemesiTARİHİ: 14/03/2006NUMARASI: 2005/1394-270Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK.nun 45.maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçilmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkin bulunmaktadır. Hemen belirtelim ki, İİK.nun 45.maddesi borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmaz. Borçlar Kanununun 487.maddesinde ise, (kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek-müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu bilgi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhte etmiş ise; alacaklı, asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden evvel, kefil aleyhine takibat icra edebilir) denilmektedir. Borçlar Kanunun açıklanan hükmüne ve takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğinde kefaletin müteselsil olduğunun yazılmasına göre şikayetçilerden asıl borçlu M. D. hakkında genel haciz yolu ile takip yapılmasında yasaya aykırılık yok ise de; müteselsil kefil Yaşariye Danacılar hakkında yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda takip yapılması mümkün bulunduğından bu borçlu hakkında takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. (HGK.nun 14.10.1972 tarih, 215/841 sayılı kararı – Prof Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku C:3-S:2395) O halde, kredi sözleşmesine dayanılarak genel haciz yoluyla kefil hakkında takip yapılmasına engel bir hal bulunmadığından Mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.