MAHKEMESİ: Finike İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/09/2011NUMARASI: 2011/46-2011/70Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Takip dayanağı çekte ciro yoluyla yetkili hamil olan alacaklı O. A.ün, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla lehtar ve ciranta aleyhine başlattığı takibe karşı, çekte lehtar konumunda olan H.E.ve ciranta konumunda olan M. K.'ün, çek bedelinin ödenerek çekin keşideci K. K.'ya iade edildiği, çekin ibraz süresinden sonra alacağın temliki hükümlerine riayet edilmeyerek alacaklı O. A.'e ciro edildiği, çekin keşide tarihinin değiştirilmiş olduğu ve keşide yeri olan “T.”nın idari birim olmadığı ve çekin kambiyo senedi vasfı taşımadığı gerekçeleri ile icra mahkemesine süresinde başvurarak borca itiraz ettikleri, mahkemece, çekin keşide tarihinde yapılan değişikliğin imza altına alınmadığı ve çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiği gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Çeki düzenleyen keşideci dava dışı borçlu K.K, doğal olarak keşide tarihindeki değişikliğe paraf imzası atan kişidir. Çek lehtarının ve cirantasının, anılan kişinin paraf imzasına açıkça itirazları bulunmadığı sürece, daha sonra çeki ciro yoluyla devretmeleri sonucunda, hamile karşı borçlu konumunda olsalar dahi itiraz etme hakları bulunmamaktadır. Somut olayda, takip dayanağı çekin keşide tarihi 16.10.2010 iken, belirtilen bu tarihin üzeri çizilmek sureyle 24.05.2011 tarihi olarak değiştirildiği ve yapılan bu tarih değişikliğinin imzalanmış olduğu, doğal olarak keşideci tarafından yapıldığı kabul edilen keşide tarihindeki değişikliğe dair imzaya dava dışı keşideci borçlu K. K.nın itirazı bulunmadığına göre, bu değişikliğin geçerli olduğunun kabulü gerekir.O halde mahkemece borçluların sair itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.