MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan sekiz adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde, borçlular vekili icra mahkemesine başvurusunda; borçlulara yapılan ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ve borçluların takipten 17.10.2015'te haberdar olduğunu belirterek tabliğ tarihinin düzeltilmesi ile birlikte borca itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin, tebliğ işlemlerinin usule uygun olduğu, sair itirazların da süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda, şikayetçi borçlulardan ... adına gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde; tebliğ işleminin "muhatabın o anda çarşıda olması sebebiyle muhatap yerine muhatap ile birlikte aynı konutta ve sürekli oturduğunu beyan eden ve görünüşüne göre 18 yaşını bitirmiş ve ehliyetli olan ...'a tebliğ edilmiştir" açıklaması ile yapıldığı, ...'ın ise şikayete konu icra takibinin diğer borçlusu olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda şikayetçi borçlu ... ile icra takibinin diğer borçlusu ... arasında menfaat çatışması bulunduğundan, anılan tebliğ işlemi hasma tebliğ nedeniyle Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür.Bununla birlikte, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Bu durumda, borçlu ... adına gönderilen ödeme emri tebligatı, usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan, adı geçen borçlu yönünden usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, şikayet dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 17.10.2015 tarihi olarak düzeltilmesi gerekir.Öte yandan, İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri gereğince, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. Şikayetçi borçlulardan ... adına yapılan ödeme emri tebligatının incelenmesinde ise, tebligatın adı geçen borçlunun kendi imzasına tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde tebligattaki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemenin bu borçlu yönünden usulsüz tebliğ şikayetinin reddi kararı yerinde ise de; ödeme emri bu borçluya 17.10.2015'te tebliğ edilmiş olduğundan, 22.10.2015 tarihinde yapılan şikayetin yasal beş günlük süre içerisinde olduğunun kabulü gerekir.O halde mahkemece, şikayetçi borçlulardan ... yönünden Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ tarihinin, borçlunun beyan ettiği tarih olan 17.10.2015 olarak düzeltilmesi ile bu tarihe göre itiraz ve şikayetlerinin süresinde olduğu, ... yönünden ise ödeme emri tebliğ tarihine göre icra mahkemesine başvurusunun süresinde olduğu nazara alınarak, şikayetçi borçluların itiraz ve şikayetlerinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.